Planetaryumda tesadüf eseri keşfedilen cisim gizemli kozmik buluta ışık tutuyor

Bilim insanları, Güneş Sistemi'nin birçok sırrından birini beklenmedik bir kaynaktan, bir planetaryum gösterisinden öğrendiler.

Geçtiğimiz sonbaharda Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nde uzmanlar, yıldızların ve diğer gök cisimlerinin hareketleriyle şekillenen ev galaksimize derinlemesine bir dalış olan "Samanyolu'nda Karşılaşmalar" adlı sergiyi hazırlamak için yoğun bir şekilde çalışıyorlardı.

Güneş sisteminin oluşumundan kalma buzlu kalıntılarla dolu, Plüton'un çok ötesinde bir bölge olan Oort Bulutu olarak bilinen bir sahneyi ince ayarlıyorlardı. Kuyrukluyıldızlar buluttan Dünya'ya doğru fırlayabilir, ancak bilim insanları hiçbir zaman bulutun gerçek şeklini göremediler.

Bir akşam Oort Bulutu manzarasını izleyen bilim adamları, planetaryumun kubbesine garip bir şeyin yansıtıldığını fark ettiler.

Müzenin eğitim programlarını yöneten ve planetaryum gösterisinin hazırlanmasına yardımcı olan astrofizikçi Jackie Faherty, "Orada neden bir spiral var?" dedi.

Milyarlarca kuyrukluyıldızdan oluşan Oort Bulutu'nun iç kısmı, Samanyolu Galaksisi'nin şekline benzer şekilde, iki dalgalı kolu olan bir çubuğa benziyordu.

Bilim insanları uzun zamandır Oort Bulutu'nun küre veya düzleştirilmiş bir kabuk şeklinde olduğunu, diğer gezegenlerin ve Samanyolu'nun kendisinin itme ve çekmesiyle eğrildiğini düşünüyorlardı. Planetaryum gösterisi, içinde daha karmaşık bir şeklin yatabileceğine dair ipuçları verdi.

Müze, sergi için Oort Bulutu verilerini sağlayan araştırmacıyla iletişime geçti ve o da spirali görünce şaşırdı.

Southwest Araştırma Enstitüsü'nden David Nesvorny, "Bunun gerçekten yaşanması tuhaf bir kazaydı" dedi.

Yeni bir şey keşfettiklerini fark eden araştırmacılar, bulgularını bu yılın başlarında The Astrophysical Journal'da yayınladılar .

Çalışmaya dahil olmayan Rice Üniversitesi'nden gezegen bilimci Andre Izidoro, gönderdiği e-postada, spiralin "Güneş sisteminin dış yapısına ilişkin anlayışımızda çarpıcı bir değişim" olduğunu söyledi.

Gök cisimlerinin nasıl hareket ettiğine dair verilere dayanan ve simülasyonlar kullanan keşfin gözlemlerle doğrulanması zor olacak. Ancak Izidoro, uzak kuyruklu yıldızların yörüngeleri hakkında daha fazla bilgi edinmenin bilim insanlarına bazı ipuçları verebileceğini söyledi.

Müzenin uzmanları planetaryum gösterisini düzenlerken evrenin iç işleyişine dair bir pencere beklemiyorlardı. Müzenin Jon Parker'ına göre gösteri, izleyicileri Oort Bulutu'ndan daha fazla etkileyebilecek birçok canlı sahne içeriyor - Yay mini galaksisinin Samanyolu ile devam eden birleşmesi de dahil.

Serginin görselleri ne kadar çarpıcı ve güzel olursa olsun, müze bunu bilimsel olarak doğru hale getirmeye kararlıydı. Müzenin Carter Emmart'ı, yeni bir şeye rastlamak için mükemmel koşulların yaratılmasının sebebinin bu olduğunu söyledi.

Emmart, "Ne bulacağınızı asla bilemezsiniz" dedi.

Planetaryuma göre, aktör Pedro Pascal'ın seslendirdiği "Samanyolu'nda Karşılaşmalar", "galaktik çevremizi şekillendiren kozmik hareketler hakkında bir zaman yolculuğu".

Gökbilimciler ve bilim görselleştirme uzmanlarının bir işbirliği olan film, Avrupa Uzay Ajansı'nınGaia görevinden alınan verileri kullanıyor. Görev, galaksimizdeki yaklaşık 2 milyar yıldızın kesin konumlarını ve hareketlerini haritalamayı amaçladığı için "milyar yıldız araştırması" olarak adlandırılıyor.

Sergi pazartesi günü halka açılıyor.

• Amerikan Doğa Tarihi Müzesi