UNICEF, çocukluğun korunması için yapay zeka konusunda etik kriterlerin oluşturulması çağrısında bulundu.

"Yapay Zeka artık günlük hayatımızın bir parçası. UNICEF, hem saha programlarımızın operasyonel amaçları hem de iletişim açısından insani yardım dünyasındaki büyük potansiyelini vurguluyor. Ancak, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde belirtilen erkek ve kız çocuklarının haklarına özellikle dikkat etmeliyiz. Kapsayıcı dijital sistemler tasarlamak için ortak etik kriterler oluşturmalı ve onların güvenliğini merkeze alan iletişim yönergeleri uygulamalıyız. Ayrıca, çocuklar ve ergenler üzerindeki psikolojik ve duygusal etkiyi izlemek de çok önemli." Bu, UNICEF İtalya Başkanı Nicola Graziano tarafından, UNICEF'in üniversite iş birliğiyle Luiss Üniversitesi'nde düzenlediği "İnsani İletişim, Çocukluk ve Yapay Zeka" başlıklı toplantıda dile getirildi. Toplantıda, UNICEF Innocenti 19. Rapor Kartı'ndan elde edilen verilere yer verildi. Raporda, analiz edilen 32 ülkenin 26'sında, 10 yaşındaki öğrencilerin beşte birinden fazlasının bir web sitesinin güvenilir olup olmadığını ayırt edemediği belirtiliyordu.
Buna bir de yeni teknolojilere aşina olmama durumu ekleniyor: U-Report dijital platformu aracılığıyla 61.400 gencin katıldığı uluslararası bir anket, gençlerin yalnızca %18'inin yapay zekâ sistemlerine aşina olduğunu ortaya koydu. Luiss Üniversitesi Yapay Zeka ve Dijital Beceriler Rektör Yardımcısı Giuseppe Francesco Italiano şunları ekledi: "Yapay Zeka sadece bir teknoloji değil, aynı zamanda toplumu kökten dönüştüren bir faktördür. Etkileri aynı zamanda haklara, ilişkilere, ekonomik modellere ve iletişim dillerine de yansıyor. Bu dönüşümü yönetmek, kurumların, araştırmaların ve sivil toplumun, yapay zekânın hakların korunmasında ve insan onuru ile insan haklarını merkeze alan bir geleceğin inşasında bir engel değil, bir müttefik olmasını sağlamak için iş birliği yaptığı kolektif bir vizyon gerektiriyor."
ansa