Mısır Prensi'nin Mezarında Antik 'Öbür Dünyaya Açılan Kapı' Keşfedildi

4.400 yıllık eski bir Mısır mezarını inceleyen arkeologlar, çarpıcı bir keşifte bulundu. Userefre adlı bir prensin (bu keşfe kadar adı bilinmiyordu) yer altı mezarlarında, pembe granitten yapılmış büyük bir sahte kapı buldular; bu kapı, Mısır'da şimdiye kadar bulunan en büyük kapı. 4,5 metre yüksekliğinde ve 1,2 metre genişliğindeki kapı, işlevsel bir kapıya benziyor, ancak aslında açılmıyor.

Uzmanlar, mezardaki sahte kapıların derin manevi bir öneme sahip olduğuna, ölen kişinin ruhunun öbür dünyaya yolculuk edebileceği sembolik bir kapı görevi gördüğüne inanıyor.

Daily Mail'in haberine göre, bu "kapılar", ebedi barışa ulaşmak için ne kadar zaman ve kaynak harcandığını gösteriyor.

Mısır'ın Sakkara nekropolünde yapılan keşif, eski Eski Eserler Bakanı Dr. Zahi Havass liderliğindeki kazılar sırasında gerçekleşti. Kapı, Prens Userefre'nin "Veliaht Prens, Buto ve Nekhbet Bölgeleri Valisi, Kraliyet Katibi, Bakan, Yargıç ve Rahip-Şarkıcı" gibi etkileyici unvanlarını ayrıntılarıyla anlatan hiyeroglif yazıtlarla süslenmiş.

Yazıtlara göre Prens Waser-If-Re olarak da adlandırılan prens, Mısır'ın Beşinci Hanedanlığı'nın kurucusu Kral Userkaf'ın oğluydu. Birçok unvanına rağmen, prens ve mezarı daha önce bilim insanları tarafından bilinmiyordu.

Toronto Üniversitesi'nde Mısırbilim alanında emekli profesör olan Ronald Leprohon, "Bu keşiften önce varlığından bile haberimiz yoktu" diyor.

Cambridge Üniversitesi'nden Dr. Melanie Pitkin, daha önce sahte kapıların, ölen kişinin yaşam gücünün -ya da "ka"nın- mezar ile öbür dünya arasında gidip gelmesini sağlayan portallar olarak işlev görmesi için tasarlandığını açıklamıştı.

"Aile üyeleri ve rahipler, sahte kapının bulunduğu mezara gelir, ölen kişinin adını, başarılarını okur ve adaklar bırakırlardı," diye açıklıyor. "Sonra ölen kişinin ka'sı sihirli bir şekilde mezar odası ile öbür dünya arasında hareket ederdi. Gelip öbür dünyada hayatta kalmak için mezardan yiyecek, içecek ve adaklar alırdı."

Arkeologlar sahte kapının yakınında ayrıca her biri pembe granitten oyulmuş heykellerin bulunduğu 13 adet yüksek arkalıklı sandalye buldular.

Daily Mail, Mısır mezarlarında bulunan sahte kapıların çoğunun, o dönemde bol miktarda bulunan kireç taşından yapıldığını belirtiyor. Pembe ve kırmızı granit nadir bulunuyordu ve yaklaşık 640 kilometre uzaklıktaki Asvan'dan çıkarılıp taşınması gerekiyordu. Bu nedenle, kraliyet ailesine ayrılmıştı.

Bu sahte kapının etkileyici büyüklüğü, Prens Userefre'nin kraliyet hiyerarşisindeki yüksek statüsünü yansıtıyor.

Arkeologlar ayrıca, üzerine ritüel kurbanları anlatan yazıların kazındığı 92,5 cm çapında kırmızı granit bir sunu masası buldular. Mezarda ayrıca, 1,17 m yüksekliğinde, ayakta duran bir adamın devasa siyah granit heykeli de vardı.

Göğsünde ismi yazılı olan heykelin sahibinin daha sonraki bir döneme ait olduğu anlaşılıyor; bu da mezarın yeniden kullanılmış olabileceğini gösteriyor.

Bölgede çalışan bilim insanları, prensin gerçek mezar odasını bulmaya çalışıyor.