Engelliler için devrim niteliğinde bir gelişme

Düşünce gücüyle bir şeyleri ya da bir robotu hareket ettirmek hem hayal gücümüzde hem de bilim kurgu yapımlarında en sık rastladığımız olaylardan biri. Diğer taraftan işin bilim kurgu faslını geride bıraktığımızda bu tarz bir teknolojik gelişme, özellikle engelli bireylerin bağımsızlıklarını yeniden kazanmaları için umut verici çözümler sunuyor. Beyinden gelen sinyallerle protezleri ya da robotik uzuvları hareket ettirmek yakın bir gelecekte mümkün olacak. Bugüne kadar bu başarılar çoğunlukla cerrahi müdahale gerektirirken, yeni bir araştırma ise bunu çok daha kolay bir yoldan mümkün kılabilir.
Carnegie Mellon’daki araştırmacılar, bu durumu değiştirebilecek çığır açıcı bir gelişmeye imza attı. Araştırmacılar herhangi bir cerrahi müdahale gerektirmeyen bir yöntemle, sadece düşünce gücüyle robotik bir elin tek tek tüm parmaklarını hareket ettirmeyi başardılar.
Profesör Bin He liderliğindeki ekip, EEG (elektroensefalografi) sinyallerini kullanarak, kullanıcıların parmak hareketlerini yalnızca hayal ederek gerçekleştirebildiği bir sistem geliştirdi. Deneylerde gönüllüler, iki ve üç parmakla yapılan görevleri kaslarını hiç kullanmadan başarıyla tamamladı.
Sistem, EEG verilerini derin öğrenme temelli bir yapay zeka ağı ile analiz ederek, gerçek zamanlı ve son derece hassas robotik hareketler üretmeyi başarıyor. Bin He, "Katılımcılar, sadece parmaklarını oynattıklarını düşünerek çoklu parmak görevlerini yerine getirebildiler," diyerek sistemin etkileyiciliğini dile getirdi. En dikkat çeken tarafı ise bu sistem dışarıdan takılıyor, cerrahi bir işlem gerektirmiyor ve bu sayede çok daha geniş bir kullanıcı kitlesine hitap edebilecek potansiyele sahip. Felçli bireylerden fiziksel rehabilitasyon sürecindeki hastalara kadar birçok kişi için devrim niteliğinde bir gelişme olabilir.
Ayrıca bu teknoloji sadece sağlık alanı için değil, günlük yaşam için de büyük önem taşıyor. Düşünceyle kontrol edilen robotik eller, yazı yazmaktan küçük objeleri hareket ettirmeye kadar pek çok alanda insanlara yardımcı olabilir.
Araştırmacılar sistemin daha da geliştirilerek daha karmaşık görevleri yerine getirebilecek hale gelmesi için çalışıyor. Tüm bu gelişmeler, nörobilim, mühendislik ve yapay zekânın güçlü iş birliğinin somut bir sonucu. Gelecekte, düşünce gücüyle kontrol edilen bu tür sistemler yalnızca kaybedilen fonksiyonları geri kazandırmakla kalmayacak; insan bedeninin doğal bir uzantısı gibi çalışarak yaşam kalitesini baştan tanımlayacak.
milliyet