Dil Seçin

Turkish

Down Icon

Ülke Seçin

Turkey

Down Icon

Fatih Altaylı'dan RTÜK'e Silivri'den yanıt: AKP döneminin adalet anlayışının simgesi gibi

Fatih Altaylı'dan RTÜK'e Silivri'den yanıt: AKP döneminin adalet anlayışının simgesi gibi

Gazeteci Fatih Altaylı Youtube kanalında söylediği sözler nedeniyle 'Cumhurbaşkanını tehdit" suçundan başlatılan soruşturma kapsamında tutuklandı. Altaylı, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden ikinci mektubunu gönderdi. Altaylı'nın mektubu YouTube kanalında okundu. O mektup şöyle:

"Bugün keyfim çok yerinde. Önceki gün, Silivri'deki ilk tam günümde en sevdiklerimle geçirebildim. Onlarla; Hande ve Zeynep ile görüşmeden tutuklandığım için aklım onlardaydı, sonunda görüştük. Camın arkasından bile olsa konuşmak güzeldi. Hande'nin duruşu, ağlayan avukatıma söylediği cümle şahaneydi. Herkes ona 30 yıldır niye her geçen gün daha fazla aşık olduğumu anlamıştır herhalde. Zeynep de annesi gibi dimdik, onunla da gurur duyuyorum. Onunla aylardır görüşmediğimiz için dertliydim, üzülüyordum dün rahatladım.

CEZAEVİ KOŞULLARINI ANLATTI

Bana verilen odanın oldukça pis olduğundan ve kantinden epey bir temizlik malzemesi sipariş verdiğimden söz etmiştim. Kuş pislikleri falan yıkamadan temizlenecek gibi değildi ama yıkayacak su yok su olsa gider yok. Eldeki malzeme yetersiz, ben kara kara nasıl yaparım diye düşünürken birdenbire odaların bulunduğu dış koridordan bir su sesi gelmeye başladı ve bir anda kapının altından içeri sular gelerek odanın leş gibi tabanı yıkanıyordu kendi kendine. Bana kalan burada çekpas adını verdikleri alet ile odadaki suları koridora geri yollamaktı, sonra da hoş kokulu bir deterjan ile odanın yerlerini tekrar sildim. Şu an mis gibi temizlik.

Onun dışında avukat görüşmeleri ile geçiyor günüm, arada da televizyondan haber izliyorum. Burada 52 kanalı izleyebiliyoruz. Halk TV ve Sözcü TVde var. Eğer merak eden varsa söyleyeyim yemekler fena değil ama pek yemiyorum. Sabah psikolog ile öğleden sonra cezaevi doktoru ile görüştük. Odamda otururken odaya bir serçe girdi camdan masama yerleşti biraz ekmek yedi sonra gitti. Bugün de gelir belki televizyon sayesinde artık dışarıda olan bitenden haberdar olabiliyorum. cezaevi psikoloğu 'Kendinizle ilgili haberleri izlemeyin stres seviyeniz artabilir' demişti ama insan izlemeden duramıyor, izliyorum.

"ADALET BAKANINA TAVSİYEM..."

Dostlardan, fikri yakınlarımdan gelen destek strese sokmak bir yana aslında azınlık değil çoğunluk olduğumuzu göstererek keyfimi yerine getirdi. Tabii fikri namus ve haktan yana olmak için ille de muhalif olmak gerekmiyor. AKP'li Mücahit Birinci ile geçmişte çok fikir tartışmamız olduğu halde tutuklanmamla ilgili son derece doğru bir hukuki yorumda bulundu. Kendisine beni savunduğu için değil, doğrudan yana olduğu için, hukuka saygı gösterilmesini cesaretle istediği için teşekkür ediyorum. Adalet Bakanı'na tavsiyem ise izlemediği, dinlemediği konuşmalar hakkında yorum yapmaması, yargıyı etkilemeye çalışırken benim asla kullanmadığım diktatör tanımını bana yapıştırmasın ben Erdoğan'a diktatör demediğim gibi daha önceki bir konuşmamda tam aksini söylediğim için dinleyenlerin bazılarının tepkisini almıştım ama bilip bilmeden konuşmak dönemin modası ve Bakan Bey de bu modaya uymuş. Konuşmasının sonunda yargı bağımsızdır demeyi unutmuş ya da bu kadarını o bile söyleyememiş.

RTÜK TEPKİSİ

Bu arada duydum ki tutuklanmamı fırsat bilen RTÜK başkanı bizden yine hukuksuz biçimde lisans istemeye başlamış. Türkiye'de 1 milyon YouTube yayıncısı varken bu lisansın sadece benden talep ediliyor olması da AKP döneminin adalet anlayışının simgesi gibi. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun da deyişiyle 'Şaka mısınız be adam'

İRAN-İSRAİL ATEŞKESİ YORUMU

Sen sormuyorsun ama ben söyleyeyim İran-İsrail ateşkesi sevindirici ama kalıcı olacağını zannetmiyorum bana göre İsrail'e nefes aldırmak için Trump'ın tezgahı İran'ın beklenenden güçlü tepkisi ve fiili desteğe rağmen İsrail'i hala vuruyor olması yorulan İsrail için futboldaki su molası gibi oldu. Netanyahu ve yancısı Trump biraz nefeslenip yeniden vurmaya başlarlar.

Savaş petrol fiyatlarını da çok etkilemedi ama iktidarımız fırsatı değerlendirdi. Akaryakıt fiyatı 50'yi, geçti motorin 53'yi iktidar petrolün fiyatı 110 dolarken üst üste zamlar yapmış, petrol 60 dolara gerileyince aynı düşüşü pompaya yansıtmamıştı ama şimdi 75 dolara çıkmasını hemen yansıttı tabii. Motorin fiyatlarındaki artışın enflasyona yansımasını da göreceğiz.

"KEŞKE POLİS ZORUYLA ENFASYONU DA DURDURABİLSELERDİ"

TÜİK'e rağmen tarımsal üretim ve lojistikteki fiyat artışı katlayan bir etki yapacak iktidar enflasyonu durduramıyor ama adalet için yürümek isteyen hukukçuları polis zoruyla durduruyor. Keşke polis zoruyla enflasyonu da durdurabilselerdi ama işler öyle yürümüyor. Polis zoru ile yabancı sermaye de gelmiyor tam aksine siz adaletin önünü kestikçe yabancı sermayenin ve yatırımcının da önünü kesiyor. Mecburen kara paranın ve illegalitenin önünü açıyorsunuz. Bunu hala görememiş olmaları siyasi ve idari körlüğün zirvesine yaklaştıklarını gösteriyor.

Bizim buraya geri dönersek içeride bile dışarıdan çıkarılacak sonuçlar var. Cezaevinde kantin alışverişi için haftalık harcama limiti 3 bin 500. İyi halli bir tutuklu ya da hükümlüyseniz cezaevi yönetimi bu miktarı belirli oranda artırabiliyor. Yani bu miktar aslında yetersiz ki haftada 3.500 ayda 14.000 demek o da aslında bir emekli maaşı. Cezaevinde kira yok, aydınlanma, ısınma, su, sıcak su, bedava. Günde 3 öğün yetmeyip az geliyorsa emeklinin halini siz düşünün. Üstelik de bu para cezaevindeki bir kişiye yetmiyor olmalı ki iyi halde limit arttırılıyor.

"MEHMET ŞİMŞEK BİLSİN DİYE SÖYLÜYORUM..."

Mehmet Şimşek bilsin diye söylüyorum sevdiğiniz insanlardan uzak olmak dışında tek sorun yalnızlık. Ortak alan yok kimse kimseyi görmüyor. Diğer tutuklular ile tek karşılaştığımız yer ya görüşe ya da avukata giderken koridorda karşılaşmak veya avukat görüş odalarında camdan görmek, selam vermek dışında konuşmak hele hele el sıkışmak falan söz konusu değil. Şu ana kadar Şişli Büyükçekmece, Beşiktaş, Gaziosmanpaşa Esenyurt belediye başkanlarını ve bazı bürokratları gördüm. Uzaktan selamlaşıp geçmiş olsun dedik. En kıdemli Ahmet Özer ile dün yan yana avukat odalarındaydık. Bağıra bağıra sesini duyurmaya çalışarak tavsiyelerde bulundu. Burada yakında İBB Meclisi toplansa en kıdemli üye olarak meclise başkanlık edecek."

Kaynak: HABER MERKEZİ

Tele1

Tele1

Benzer Haberler

Tüm Haberler
Animated ArrowAnimated ArrowAnimated Arrow