Oşinografi biliminin savaşa olan borcu

"Masum oşinografi diye bir şey yoktur." Bu ifade, meslektaşı Lucien Laubier (1936-2008) tarafından 2002 yılında CNRS'de yayınlanan La Revue pour l'histoire dergisinde yayınlanan bir yazıda, okyanus bilimci Roger Chesselet'e (1926-1998) atfedilmiştir. Özlü bir dille yazılmış bu ifade, okyanusların sırlarını açığa çıkarmayı amaçlayan bir disiplin ile hem yüzeyde hem de derinliklerde savaş alanını oluşturan donanma adlı askeri bir gücü, başlangıcından bu yana birleştiren yakın bağları vurgular.
20. yüzyıldaki bilginin itici güçlerini düşündüğümüzde, silahlı çatışmaların yeni bilginin gelişimine önemli ölçüde katkıda bulunduğuna şüphe yok. Klasik örnek, İkinci Dünya Savaşı ve ardından Soğuk Savaş sırasında atom bombaları A ve H ile roket ve füzelerin tasarımında görev alan fizikçilerdir.
Daha az bilinen bir nokta ise, oşinografinin bu dönemde Donanma'nın ihtiyaçlarını karşılamak için ne ölçüde kullanıldığıdır. Bu bağlantılar, tarihçi Naomi Oreskes (Harvard) tarafından 2021'de yayınlanan Science on a Mission (Chicago Üniversitesi Yayınları, çevrilmemiş) adlı kitabında hatırlatılmıştır. Kitap, ABD Donanması ile üç ana Amerikan oşinografi laboratuvarı arasındaki yakın ilişkileri ele almaktadır: Woods Hole Oşinografi Enstitüsü (Massachusetts), Scripps Oşinografi Enstitüsü (California) ve "derin oşinografi süreçlerinin anlaşılmasında devrim yaratan" Lamont-Doherty Jeoloji Gözlemevi (New York): okyanus akıntıları, kıtaların kayması vb.
Bu makalenin %79,83'ü okunmayı bekliyor. Geri kalanı abonelere ayrılmıştır.
Le Monde