Uluslararası toplum derin deniz madenciliği konusunda uyarıda bulundu

Uluslararası Deniz Tabanı Otoritesi (ISA), Pazartesi günü (21) uluslararası hukukun dışında açık denizlerde mineral aramak isteyenlere, örneğin Kanadalı şirket The Metals Company'ye (TMC) karşı bir uyarı yayınladı. Şirket, Başkan Donald Trump'a başvurarak kuruluşu devre dışı bırakmaya karar verdi.
Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (BMDHS) ile oluşturulan Deniz Hukuku Dairesi (DSO), uluslararası sulardaki deniz tabanlarının ve bu tabanlarda bulunan mineral kaynaklarının yönetiminden sorumludur.
ISA şu anda enerji dönüşümünde önem arz eden metallerin çıkarılmasına ilişkin kuralları belirleyecek olan gelecekteki "madencilik kanunu" üzerinde müzakereler yürütüyor.
Ancak Trump, Nisan ayında ABD'nin ne ISA'ya ne de UNCLOS'a üye olmamasından yararlanarak, hükümetine ülkenin karasuları dışında bile su altı madenciliği için izinlerin verilmesini hızlandırması talimatını verdi.
TMC bu fırsatı hemen değerlendirdi ve ABD'deki iştiraki aracılığıyla, kobalt, bakır, nikel ve manganez açısından zengin bir çakıl türü olan polimetalik nodülleri toplamak amacıyla derin deniz tabanından ticari amaçlı çıkarma yapmak için ilk lisans başvurusunu yaptı.
Kanadalı şirket, o zamana kadar bu ilk arama lisansı başvurusunu, Okyanusya'daki küçük bir ada devleti olan Nauru'nun sponsorluğunda, bağlı kuruluşu Nori (Nauru Ocean Resources Inc.) aracılığıyla ISA'ya sunmayı planlıyordu.
Nori'nin 2011 yılından bu yana Pasifik'teki bir bölgeyi keşfetmek için bir sözleşmesi bulunuyor. Bu sözleşme bir yıl içinde sona erecek ancak uzatılabiliyor.
ISA'nın yürütme organı olan Konsey'in 36 üye ülkesi tarafından Pazartesi günü Kingston'da alınan kararda, TMC'den doğrudan bahsedilmiyor. Ancak, işletme sözleşmelerinin yenilenmesi konusunda önemli görüşler bildiren Otoritenin Hukuk ve Teknik Komitesi'ni, bu sözleşmeleri elinde bulunduran şirketlerin "çok taraflı yasal çerçeve" kapsamındaki yükümlülüklerini "ihlal etmelerine" özellikle dikkat etmeye çağırıyor.
Metinde aynı komisyondan 2026'da yapılması planlanan bir sonraki oturumda "uygun önerilerde bulunması" isteniyor.
Unclos, özellikle açık denizlerdeki deniz tabanını “insanlığın ortak mirası” olarak görmektedir ve bu nedenle hiçbir şirket veya devletin tek taraflı olarak bunu ele geçirmesi mümkün değildir.
Analistler, Nori'nin keşif sözleşmesinin yenilenmemesi durumunda teorik olarak başka bir kuruluşa verilebileceğini, bu durumun da TMC'ye ABD yasaları uyarınca bu alanın bir kısmını keşfetme hakkı verilmesi durumunda daha da büyük bir karışıklığa yol açabileceğini belirtiyor.
Konsey, iki haftalık ek müzakerelerin ardından görüşmelerini cuma günü tamamlaması bekleniyordu, ancak bir delegenin rahatsızlanması ve acil servislerin oturuma katılması gerekmesi üzerine oturum öğleden sonra geç saatlerde askıya alındı ve sonuçlandırılması gelecek pazartesi gününe ertelendi.
abd/eml/af/ad/am
IstoÉ